Cuma, Kasım 22, 2024
Ana SayfaGündemTırnak yemek kişiliğinizi ele veriyor

Tırnak yemek kişiliğinizi ele veriyor

Bu yazıyı okurken istemsizce saçlarınızla oynuyor ya da tırnaklarınızı mı yiyorsunuz? Yapılan yeni bir araştırmaya göre, bu gibi kompülsif davranışlar, kişiliğiniz hakkında düşündüğünüzden daha fazla şey söylüyor olabilir.

Araştırma bulguları, genelde sabırsız, kolaylıkla sıkılan ya da sinirlenen kişilerin deri koparma, tırnak yeme gibi tekrarlayan vücut odaklı davranışlara daha yatkın olduklarını gösteriyor.

Araştırmacılar bunun altında yatan sebebi şöyle açıklıyorlar: “Bu tekrarlayan davranışlarda bulunan kişilerin mükemmeliyetçi olabileceklerine inanıyoruz; yani rahatlama ve belirli bir görevi ‘normal’ seyirde yürütebilme konusunda zorluk yaşadıklarına. Dolayısıyla hedeflerine ulaşamadıklarında sinire, sabırsızlığa ve memnuniyetsizliğe meyilli oluyorlar. Ayrıca yüksek derece sıkkınlık tecrübe ediyorlar.”

Deneyde, araştırmacılar 48 katılımcı ile çalıştı; katılımcıların yarısı düzenli olarak bu tür davranışlar gösterirken diğer yarısı bu tür davranışlarda bulunmayıp kontrol grubu olarak görev yaptı. Katılımcılara sıkkınlık, öfke, suçluluk, kaygı gibi duyguları ne boyutta deneyimledikleri soruldu. Sonrasında her katılımcı belirli duyguların (rahatlama, stres, hayal kırıklığı, can sıkıntısı gibi) tetiklenmesi için tasarlanmış olan senaryolara maruz bırakıldı. Örneğin, can sıkıntısı senaryosu için kişi bir odada altı dakika boyunca yalnız bırakıldı.

Vücut odaklı davranış geçmişi olan katılımcılar, stresli ya da sinirli hissettiklerinde bu davranışlara başvurma dürtülerinin daha yoğun olduğunu bildirdi. Fakat rahatlık hissi duyduklarında bu dürtülere dair herhangi bir şey hissetmediklerini söylediler.

Tırnaklarınızı ara sıra yiyorsanız endişelenmenize gerek yok, muhtemelen fazla zarar vermiyorsunuz. Hatta araştırmacılara göre, bu tür davranışların, enerjimizi üretici bir şekilde kanalize edemediğimizde geçici bir amaç olarak hizmet ettiğini söylüyorlar.

Bu alışkanlıkların pozitif etkileri, uyarıcı ve bir tür duygu düzenleyici olmaları. Alışkanlığı tetikleyen çoğunlukla hüsran ve sabırsızlık; bu yüzden davranış, daha yapıcı hareketlerin yerine geçiyor. Ancak alışkanlık durdurulamayacak noktaya geliyor ve günlük hayatta zorluk çıkarıyorsa, hastalığa dönüşebiliyor.

Peki, bu davranışlar nasıl tedavi ediliyor?

Şu an iki olası yöntem var; alışkanlığı, rakip olacak bir hareketle değiştirmeyi içeren davranışsal bir tedavi ve mükemmeliyetçilik gibi gerginlik yaratan temel faktörlere odaklanan farklı bir yaklaşım.

Benzer Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Öne Çıkan Başlıklar