14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerine günler kaldı. Yaklaşık iki yıldan bu yana gündemin en sıcak maddesi haline gelen seçim nihayet gerçekleşecek.
Türkiye muhalefetinin “6’lı masa, masanın altı, masanın üstü” gibi polemiklerle kamuoyunu meşgul ettiği uzun bir iki yıl yaşadık. Masa kah kuruldu, kah kurulamadı. Sonuç alınamayan onlarca toplantılar yapıldı. Masa bir kuruldu, bir yıkıldı, derken yine kuruldu vesaire vesaire…
Bir hakikat var ki, göz ardı edilmemesi gerekir. Aslında bahsedeceğim konu, Türkiye muhalefetinin gerçek yüzünü de teşhir edecek bir gerçekliktir.
Peki, nedir bu?
ABD Başkanı Biden, tarihi bir konuşma yaparak, Türkiye siyasetinin içişlerine müdahale konusunda tarihsel kayıtlara geçmişti.
Konuşmanın ana konusu Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmekti. Figuranlar ise Türkiye muhalefeti!
**********
Biden henüz ABD Başkanlık kampanyasını yürütürken “Bence ona (Erdoğan’a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Parlamento’ya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu entegre etmek için..” şeklinde konuşmuştu.
Bu tarihi konuşma hem ABD’nin özel de Türkiye, genel de ise Ortadoğu coğrafyası üzerinde ki emperyalist emellerini ve bunu yaparken kimleri aparat olarak kullanabileceğini apaçık ortaya koyuyordu.
Türkiye’ye her fırsatta düşmanca tavır almayı gelenek hale getiren ABD bürokrasisi, 2002 yılında Irak savaşında meclisten geçmeyen tezkereden dolayı hayal kırıklığına uğramış ve Türkiye’ye olan gizli düşmanlığını açık bir husumete dönüştürerek, başta PKK, PYD ve Fetö terör örgütleri olmak üzere, her türlü terör oluşumlarına desteğini arttırmış ve Türkiye’nin hemen yanı başında bir terör devleti kurabilmek için “DAEŞ” Terör örgütünü bizzat kurdurmuş, donatmış, finanse etmiş ve İslam coğrafyasının başına bela etmişti.
Bununla da yetinmeyen ABD, Türkiye’yi ekonomik açıdan çökertebilmek için çeşitli manipülasyonlarla adeta ekonomik savaş ilan etmişti.
Halkbank’a dava açarak Uluslararası piyasalarda Türkiye’yi mahkum etme girişimleri, Dönemin Halkbank Genel Müdür Yardımcısının ABD’de tutuklanması ve nice operasyonlar…
Başta gezi olayları olmak üzere, 15 Temmuz darbe girişimi ve FETÖ alçak terör örgütünün Türkiye’ye ekonomik faturası yüz milyarlarca dolarla ifade edildi! 15 Temmuz hain darbe girişiminde 250 vatandaşımızın şehit edilmesi tüm bunların dışında ekonomik rakamla kıyaslanamayacak kadar elim ve büyük bir kayıptı.
**********
Başa dönersek: İktidara geldiği 2002 yılından bu yana ülke milli menfaatini her şeyin en başına yerleştiren Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayeti, azmi ve kararlı duruşu karşısında tüm planları birer birer bozulan ABD ve temsil ettiği emperyalist küreseller son çare olarak “Siyasi cenahta Başkan Erdoğan’ı yenerek, iktidarı değiştirmeyi” gördü.
İşte yakın geçmişte ABD Başkanı Biden’in yapmış olduğu konuşma, hem ABD ve temsil ettiği küresellerin, hem de Türkiye’deki işbirlikçilerinin maskesini düşürdü ve asıl tezgahın gerçek mahiyetini gözler önüne serdi.
**********
ABD Başkanı Biden’in 15 Ağustos 2020’de yaptığı açıklama dünya basınına şu sözlerle duyurulmuştu
: “Bence ona (Erdoğan’a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Parlamento’ya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu entegre etmek için… Bu iş bir süre iyi gidiyordu.
Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli.
“ERDOĞAN’I YENECEK DURUMA GELMELERİ…”
Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan’ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile… Partisi, İstanbul’dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz.
Yapacağım en son şey, ona Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu. Kesinlikle en son şey. Ve onlara Kürtlerle ilgili olarak birkaç görüşmem oldu. O dönem henüz üzerlerine gitmiyorlardı.
“TÜRKİYE’NİN BÖLGEDEKİ FAALİYETLERİNİ İZOLE EDECEĞİZ”
Yani şunu göstermemiz lazım. Türkiye, Rusya’ya bağımlı olmayı istemek zorunda değil. Uzun bir zaman önce o elmadan bir ısırık aldılar. Ama şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar. Yani çok endişeliyim. Hava üslerimiz ve onlara erişimimize dair de çok endişeliyim. Bence bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek, onun bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edeceğimizle ilgilenmek bizim için son derece fazla iş olacak.
DOĞU AKDENİZ
Özellikle Doğu Akdeniz’de petrolle ilgili faaliyetleri ve görüşülmesi uzun sürecek olan çok sayıda başka şey… Ama cevabım ‘evet, endişeliyim.'” demişti Biden.
**********
Yapılan açıklama, ABD ve emperyalist müttefiklerinin planını açıkça ortaya koyuyor ve Türkiye’de ki muhalefetin kimler tarafından yönetildiğini açıkça ortaya koyuyordu.
Aslında Biden’nin yaptığı açıklamanın satır arasında “Kürtler” şeklinde tanımladığı kitlenin PKK ve PYD gibi terör örgütleri olduğu ortadadır. Bu seçimin en önemli ayaklarından birisi ve belki de en önemlisi PKK ve FETÖ terör örgütlerinin Türkiye’de yeniden yapılanabilmesi ve ABD’nin çıkarlarına hizmet edebilmesi için Erdoğan’ı devirmek ve yerine ABD’nin paryalığını yapabilecek muhalefetin yani “6’LI MASA” nın getirilmesidir. ABD’nin Türkiye planı tam olarak bu idi ve halen budur!
**********
Gelelim Türkiye’de halkın ne düşündüğüne; Türkiye seçmeni, yaklaşık iki yıldan bu yana gündemini işgal eden “Millet İttifakı”nın gerçekleriyle yüzleşti!
Hiçbir vizyon ve proje ortaya koyamayan, vaatlerden ve kuru sloganlardan ibaret muhalefetin söylemleri inandırıcılığını yitirdi. Bir yıllık süre de, kavga ve tartışmalar eşliğinde ancak bir Cumhurbaşkanı adayı belirleyebilen masanın adayı Kılıçdaroğlu’nun, bir televizyon programında canlı yayında neredeyse komedi filmlerine konu olabilecek “Londra’dan 300 milyar dolar getireceğim. Temiz para, uyuşturucu baronlarının parası” açıklaması günlerce ülke gündeminin alay konusu oldu.
**********
Bugün İstanbul Atatürk Havalimanında TEKNOFEST 2023 yapıldı. Yüzbinlerce kişinin katıldığı törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Libya Başbakanı Dibeybe, Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobili TOGG ile giriş yaptı. Türkiye’nin ürettiği ve dünyanın ilk insansız savaş uçağı “Kızıl Elma” gökyüzünde uçuş gösterisi yaptı ve Türkiye’nin ilk savaş gemisi TCG Anadolu denizden halkı selamladı. Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olan Mersin Akkuyu Nükleer Enerji Santrali personelide muhtemelen gururla seyretmiştir…
**********
Milli Savunma Sanayisinde yeni bir çağ başlatan Türkiye, Erdoğan öncülüğünde “Uzaya göndereceği iki kişinin ismini bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan duydu!
Evet yanlış duymadınız! Türkiye uzaya astronot gönderiyor!
Biri Türkiye Cumhuriyeti ve diğeri Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşı iki Türk astronot uzaya çıkan ilk Türkler olacak…
**********
Hanımefendiler ve beyefendiler; Şu yukarda bahsettiklerim hayal değil! Bugün bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bunları yaşadım ve hepimiz yaşadık!
20 yıl önce bunları söyleselerdi gülüp geçerdik! “Hadi canım sen de, uçak yapmak kim, biz kim! Uzaya gitmek kim, biz kim! Yerli otomobil kim, biz kim! Uçak gemisi yapmak kim, biz kim!, Nükleer santral kurmak kim, biz kim”
Evet aynen böyle düşünürdük.
Biz yaptık tüm bunları. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncülüğünde yapıldı tüm bunlar! Gurur duymayana var mı?
Şu manzarayı seyredip gözleri yaşarmayan var mı?
Var ise onun aidiyatından ve kanından şüphe ederim!…
**********
Yakın tarihinde memura ödenecek maaş için ABD Kapılarında el açan Türkiye’den, uzaya astronot gönderen Türkiye’ye!..
Vay bee…
Ez cümle; Bir tarafta ülke de sağlıktan, eğitime, yollardan, köprülere, tünellere, hastanelere, savunma sanayisine, fabrikalara, tarıma, istihdama, turizme, varıncaya değin devrim değil, devrimler gerçekleştirmiş bir dünya lideri ve diğer tarafta yürüyen merdivene ters binen, oy kullanacağı adresi bulamayan, canlı yayında halka uyuşturucu baronlarının parasını borç olarak alıp ülkeye getireceğini vaat eden bir Kılıçdaroğlu…
**********
Bugün İstanbul Havalimanında TEKNOFEST vardı. Yüzbinlerce vatandaş ilk defa uzaya göndereceğimiz astronotlarıyla tanıştı..
Bugün 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminin galibi ilan edildi.
Türkiye Yüzyılının ve Türkiye Devrimlerinin mimarı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçiminin yegane galibi ve muzafferi olacağını ilan etti.
Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun…