Programın açılışını yapan Mehmet Tuğrul, divan için verilen önergeyi oyladı. Oy birliği ile Dr. Nazif Öztürk divan başkanı, Mehmet Sait Uluçay Başkan Yardımcısı ve Mahmut Erdemir de üye olarak seçildiler.
TYB’nin 44 yıllık tarihinde gerçekleştirdiği faaliyetlerden oluşan slayt gösteri ilgiyle izlendi.
Daha sonra gündem gereği protokol konuşmalarına geçildi.
Şanlıurfa eski Milletvekili İbrahim Halil Çelik yaptığı konuşmada kültüre, sanata, edebiyata yapılan her yatırım geleceğe yapılan yatırım olduğunu ifade etti ve “Türkiye Yazarlar Birliği bunu hakkıyla yerine getiriyor, biz bunun yıllardır şahidiyiz.” diye konuştu.
TYB kurucu şeref Başkanı D. Mehmet Doğan da yaptığı konuşmada “TYB kültür-sanat hayatımıza bir irfan sofrası açmıştır. Bu sofradan herkes istifade etmiştir. Biz kimseyi ayırmadık. Üye olanı da olmayanı da TYB’nin sofrasında yararlanmak isteyen herkese fırsat verdik. Bizim ödül verdiğimiz binin üzerinde insan var. Bunların içinde Necip Fazıl, Cemil Meriç gibi büyük şahsiyetler de vardır. Onların bizim ödülümüze ihtiyacı yok fakat bizim onlara ödül vermeye ihtiyacımız var. Bugüne kadar da bu geleneği sürdürüyoruz. Biz bizimle iş birliği yapmak isteyen, istikamete dahil olmak isteyen herkese kucak açtık. Benim arkadaşlara naçizane tavsiyem şu ki TYB’nin geleneklerini sürdürelim. Biz herkese açığız, herkesle iş birliği yaparız. Değerli olanı öne çıkartır, değersizle uğraşmayız. Faaliyetlerimiz belli bir seviyenin altına düşmemeli. Sıradan, basit, politikacıların beğendiği işler bizim işimiz değil. Bu genel kurulumuzun hayırlara vesile olmasını dileyerek noktalıyorum.” dedi.
TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan da yaptığı konuşmada; “Türkiye Yazarlar Birliğinin çatısı altında olmak, sokağından geçmek, mahallesinde bulunmak bir ayrıcalıktır diye düşünüyorum. Ben kendi adıma TYB’nin bir üyesi olmaktan ve acizane bu güzide kurumun yönetiminden olmaktan iftihar ediyorum. Artık yarım asra ulaşan, kültür, fikir hayatımıza katkı sağlamak amacıyla kurulan ve tamamen gönüllülük esasına dayanan TYB 44. Yılına ulaştı ve 22. Olan genel kurulunu icra ediyor. Kuruluşundan itibaren, bir çok yönetim değişikliği olmasına rağmen TYB istikametini hiç değiştirmemiştir. TYB her hangi bir sivil toplum kurulu değildir. TYB her hangi bir gönüllük esasına dayanan kuruluşta değildir.
TYB deki faaliyetlerin bereketli olduğunu düşünüyorum. Çok nemli ve çok yoğun programlar düzenlemek artık gelenek haline geldi. Bazı faaliyetlerimiz 40. Yılında, bazıları 30 ve 25. Yılında. Bu kadar önemli etkinliklerin uzun yıllara dayanmasının nedeni buradaki samimiyet ve gönül birliğidir. Kurulduğu yıllarda Türkiye’nin sosyal ve olağanüstü dönemlerini göz önüne aldığımızda gerçekten TYB zorlu süreçlerden geçmiştir ama hiçbir zaman istikametinden bir milim ayrılmamıştır. Yakın zamanda dünyayı ve ülkemizi çok etkileyen salgın döneminde dahi TYB faaliyetlerini sürdürdü. Özellikle, tarihimize, kültürümüze, edebiyatımıza katkı noktasında çok özgün diye bileceğimiz faaliyetlere öncülük etmiştir. dedi.
Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü: Şu ana kadar bu genel başkanlık emanetini sürdürmek nasip oldu. Bizi bu göreve layık gören tüm delege arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Son iki yıl gerçekten ülkemiz için olduğu kadar bizim de zordu ama mümkün olduğunca haftanın belli günlerinde bir araya geldik, faaliyetlerimizi aksatmadan sürdürdük. Bundan sonra da aynı kararlılıkla faaliyetlerimizin devam edeceğine inanıyorum, Yönetim kurulundaki arkadaşlarıma, üyelerimize, iş birliği yatığımız kurum ve kuruluşlara katkı ve katılımları için teşekkür ediyorum.”
Protokol konuşmalarının bu bölümünde Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Resulü Küçük de bir konuşma yaptı. Dilin önemine vurgu yapan Küçük, “Türkiye Yazarlar Birliği’nin 44. yılına ulaşmasını çok önemsiyorum. Bu bir sivil toplum kuruluşu için çok büyük başarıdır.” diye konuştu.
TYB eski Genel Başkanı Mehmet Atilla Maraş da yaptığı konuşmada, Türkiye Yazarlar Birliğinin kurucu ve şeref bakanı D. Mehmet Doğan’ın birliğin kuruluşundan bugünlere gelmesine kadar çok emeği ve gayretinin olduğunu ifade etti. Maraş sözlerini şöyle sürdürdü; “Yazarlık işi para getirmez, bu gönül işidir. İşte kalemiyle geçinenlerden biri de D. Mehmet Doğan’dır. Bu gerçekten takdir edilesi gereken bir durum. Kendisini tebrik ediyorum. TYB yıllardır varlığını sürdürüyor ve Anadolu’da yazar amaçlı kurulan bir çok dernek var ama çekirdek ana damar burada. TYB güzel faaliyetleri var emeği geçenleri tebrik ediyorum.”
Mehmet Âkif İnan Vakfı Başkanı Hıdır Yıldırım da yaptığı konuşmada, “TYB ülkemizin kültürüne sanatına ve edebiyatına katkılar sağlayan güzide bir kurumumuz. Memur-Sen Konfederasyonumuzun katkı ve katılımları ile de birlikte öncü programlar icra edildi. Bundan sonra da gerek Mehmet Âkif İnan Vakfı gerekse sendikamızın işbirliği devam edecektir. Genel kurulun hayırlara vesile olmasını diliyorum.” İfadelerini kullandı.
Kayseri Başkanı Mehmet Hüsrevoğlu ve Trabzon Şube Başkanı Kamuran Tuna da yaptıkları konuşmalarda genel kurulun hayırlara vesile olmasını dilediler.
İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı da yaptığı konuşmada: “TYB’nin 22. genel kurulunun Türkçe Şurasının sonuç bildirgesiyle başlaması gayet manidardır. Dilimizi kimliğimizi koruyarak istikbalimizi kurtarabiliriz. Maalesef küresel ve dijital kültürün hakimiyet alanı her geçen gün artmaktadır. Bizi biz yapan değerleri korumak ve geleceğe taşımak daha da zorlaşmaktadır. Kültürel bir savaş verdiğimizin farkında olmamız gerekiyor. Cephede vatanı savunmakla kültür ve medeniyet değerlerimizin yaşaması için savaş vermek de aynıdır. Bizim silahımız kalemlerimiz kürsülerimizdir. Çağın yeni sorunlarına karşı direniş hattımızı güçlü tutmak mecburiyetindeyiz. İçinden çıktığı topluma çevresine ailesine hatta kendisine bile yabancı bir insan tipi inşa edilmeye çalışılıyor. İlişkilerin sanallaştığı kimsenin derdiyle dertlenmediği geçmişten bugüne taşınan kültürlerin silindiği bir dünya kurulmak isteniyor. Teslimiyet bayrağını çekip robotik insanlar mı olacağız yoksa özümüzü koruyup merhamet medeniyeti kurarak insan merkezli kendine has bir kültür oluşturmuş ecdadımızın emanet ettiği değerleri mi devam ettireceğiz. Sorun büyük soru nettir. Yeni insan tasarımlarına karşı nasıl mücadele vereceğimizi aydınlarımızın tartışması gerekmektedir. Bireyselliği kutsayanlara karşı birliği beraberliği savunan cem olmayı önemseyen fedakârlık ve gönüllük üzerine kurulan bu kurumların önemi her geçen gün artmaktadır. TYB bağımsız ve bağlantısız duruşuyla toplumun karşı karşıya kaldığı yeni sorunlara karşı da çözüm üretme kapasitesine sahiptir.
Böyle müstesna bir kurumda hizmet teme şerefini bize nasip eden Rabbimize hamd ederken bu irfan ocağını kurup kırk dört yıldan beri istikametinden milim sapma göstermeden bugünlere taşıyan Muhterem büyüğümüz kurucu başkanımız Mehmet Doğan’a da şükranlarımızı sunuyoruz. TYB bayrağını medeniyetimizin başkenti İstanbul’da başarılı bir şekilde dalgalandırmamız hususunda her zaman desteğini gördüğümüz kıymetli Genel Başkanımız Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan ve yönetimine de yeni dönemin hayırlar getirmesini diliyoruz. İstanbul Şubesi olarak kültürümüz medeniyetimiz ve güzel ülkemiz için gece gündüz demeden öncülerimizin izinde çalışmaya üretmeye devam edeceğiz. Cenabı Allah birliğimizi beraberliğimizi daim etsin.”
Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu da yaptığı konuşmada: “Konya şubemiz kurulalı hep açık kaldı, o kandil hep yandı. Gerek genel merkez gerekse Anadolu’muzun dört bir yanındaki şube ve temsilciliklerimizde yanan bu kandilin sonsuza kadar sönmeden yanması en büyük dileğimdir. Uzun yıllar yerel yönetimde görev alan biri olarak şunu belirteyim ki; son yıllarda yapılan tek şey popüler kültürün peşine takılmaktır. Ama olsun, Türkiye Yazarlar Birliği yapılması gereken tüm faaliyetleri hakkıyla yerine getirmektedir. Önemli olan yaptığınız işe gönlünü koymaktır. Biz bunu yapıyoruz. Genel kurulumuzun hayırlara vesile olmasını diliyorum.” diye konuştu.
Protokol konuşmalarından sonra, Yönetim Kurulu raporunu Doç. Dr. Muhammet Enes Kala, Denetim Kurulu raporunu Dr. Öğretim Görevlisi Mehmet Tuğrul, Bütçe-gelir gider raporunu da Mehmet Kurtoğlu okudu. Ayrı ayrı oylanan raporlar, oy birliği ile kabul edildi.
Toplantının sonunda bir teşekkür konuşması yapan TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, “Türkiye Yazarlar Birliği’nin yönetimlerinde bulunmuş değerli arkadaşlarıma, 21. dönemde birlikte görev yaptığımız dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Malumları olduğu üzere bu tür görevler önemli olduğu kadar zor görevler. Çıtayı hep daha yukarı taşımak gerekiyor. Şu ana kadar kuruluş felsefesindeki istikametini bozmadan yoluna devam eden TYB bundan sonra da aynı kararlılıkla faaliyetlerini sürdürecektir. Az önce D. Mehmet Doğan ağabey ifade etti, bu işler inananın parası pulu için yapılacak işler değil, büyük bir vebal var ve hakkıyla yerine getirilmesi gereken vazifeler var. Bu vazifeleri yapıyoruz o tatlı yorgunluk bize yetiyor. Bana ve arkadaşlarıma gösterdiğiniz güven için hepinize teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum. Genel kurulumuzun hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
22. Olağan Genel Kurulda TYB’nin yönetim kurulu seçimi de yapıldı. Yeni dönemde görev yapacak isimler şöyle belirlendi:
YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELER
- Musa Kazım Arıcan
- Tarkan Zengin
- Muhammed Enes Kala
- Mehmet Kurtoğlu
- Hacı Mahmut Erdemir
- Ali Kılcı
- Mehmet Tuğrul
- Ali Osman Kurt
- Hasan Yücel Başdemir
- Osman Kayaer
- Münire Kevser Baş
YÖNETİM KURULU YEDEK ÜYELER
- İbrahim Arpacı
- Murat Erol
- Durdu Güneş
- Vural Kaya
- Memiş Okuyucu
- Kamuran Tümay Yıldız
- Necati Sungur
- Vedat Güneş
- Atilla Mülayim
- M. Fatih Uğurlu
- İrfan Coşkun
DENETİM KURULU ASİL ÜYELER
- Mehmet Sılay
- Hıdır Yıldırım
- Ahmet Fatih Gökdağ
DENETİM KURULU YEDEK ÜYELERİ
- Osman Güzelgöz
- Hatice Tıktık
- Yaşar Türkkorur
HAYSİYET KURULU ASİL ÜYELERİ
- Adnan Karaismailoğlu
- Hicabi Kırlangıç
- Mustafa Orçan
HAYSİYET KURULU YEDEK ÜYELERİ
- Mehmet Nezir Gül
- Ahmet Şenol
- Hikmet Özdemir