Eğitim için Türkiye’ye gelen ve tadına baktığı Türk yemekleri sonrasında kendisini aşçılık alanında geliştirmeye karar veren Nijeryalı Abosede Ruth, mesleki eğitim için gastronominin başkenti Gaziantep’te Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Mutfak Sanatları Eğitim Merkezi (MUSEM)’de 4 aydır eğitim alıyor.Türkiye’ye geldiği günden itibaren Türk ve Gaziantep mutfağına büyük ilgi duyan 25 yaşındaki Abosede Ruth, Büyükşehir Belediyesi ile iletişime geçerek MUSEM’in kapısını çaldı. Yaklaşık 4 aydır Türk ve dünya mutfağına ait lezzetleri öğrenen Ruth, merkezde 8 ay eğitim, 8 ay da staj yapacak.
MUSEM ziyaretinde Nijeryalı kursiyer Ruth ile bir araya gelen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Ruth’un mesleği öğrenmek için en doğru şehirde ve merkezde olduğunu söyledi.
Gaziantep’in UNESCO’nun gastronomi dalında “yaratıcı şehirler” ağına dahil ettiği Türkiye’deki ilk kent olduğunu hatırlatan Şahin, dünyaca ünlü Gaziantep mutfağını MUSEM aracılığıyla akademik düzeye dönüştürdüklerini dile getirerek şunları kaydetti:
“MUSEM’de geleceğin şeflerini yetiştiriyoruz. Nijeryalı kızımız da burada eğitim alıyor. Ona bizim mutfağımızı öğretiyoruz. Çok mutlu, çok hızlı öğreniyor. Akademinin neşe kaynağı. Çok hızlı bir şekilde ortama adapte oldu. Ruth, arkadaşlarına tam bir kardeş, öğretmenleri için de çok iyi bir öğrenci.”
RUTH, KANADA’DA BİR RESTORAN AÇIP GAZİANTEP’İN LEZZETLERİNİ DÜNYAYA DUYURMAK İSTİYOR
MUSEM’de aldığı eğitimlerle şeflerini kendisine hayran bırakan Ruth, çok iyi bir şef olmak istediğini belirterek, “Kanada’da bir restoran açmak istiyorum. Burada öğrendiklerimi orada yapıp satacağım ve Türk yemeklerini tanıtacağım.” ifadesini kullandı.
Yaklaşık 4 ay önce üniversite eğitimi için Nijerya’dan Bursa’ya gelen Ruth, Türk yemeklerine olan ilgisinin ardından yemek pişirme denemelerine başladığını söyleyerek şunları kaydetti:
“Yemek yapmayı ve tatmayı çok seviyorum. Çok büyük bir şef olmak istiyorum. Kanada’da bir restoran açmak istiyorum. Burada öğrendiklerimi orada yapıp satacağım ve Türk yemeklerini tanıtacağım. Dolma, kebap, makarna, pilav ve patlıcan kebabı en çok bunları yaparken zevk alıyorum. Burası çok güzel, hocalarım ve arkadaşlarımı çok seviyorum. Hepsi bana çok iyi davranıyorlar. Yemek yaparken çok mutlu oluyorum.”
“YÖRESEL VE BAHARAT YEMEKLERİNİN HEMEN HEMEN HEPSİNİ ÖĞRENDİ”
Şef Cengiz Özkan ise Ruth’un yemeğe çok yatkın olduğunu ve Türkçeyi az bilmesine rağmen kavrama kabiliyetinin yüksek olduğunu aktararak şöyle konuştu:
“Geldiğinde küçük bir temeli olsa da mutfakla ilgili tam bir becerisi yoktu. Ama bizimle tanıştıktan sonra mutfak hakkında çok bilgisi oldu. Türk yemeklerinden kebap ve döner gibi klasik yemekleri biliyordu sadece ama şimdi yöresel yemekleri ve baharat yemeklerinin hemen hemen hepsini hazırlamasını öğrendi. Dünya mutfağına da açılmaya başladı. İnşallah eğitim bittiğinde 500 çeşit yemek yapma becerisine ulaşacak.”