Milli muharip uçak KAAN, Türk mühendis ve pilotlarının mühendislik geliştirme simülatöründeki yoğun çalışmalarıyla ilk uçuşa hazırlanıyor.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), KAAN’ın proje takvimine uygun ve maliyet etkin geliştirilebilmesi için yerli imkanlarla üretilen mühendislik geliştirme simülatöründen yararlanıyor. Uçağın tasarımı ve buradaki değişiklikler simülatöre yansıtılarak pilotların yaptığı uçuşlarla bunların doğrulamaları yapılıyor.
Milli muharip uçak KAAN’ın test pilotu Gökhan Bayramoğlu, yaptığı açıklamada, uçağa isminin verildiği mayıs ayındaki törenden sonra çalışmalara ara vermeden devam ettiklerini söyledi.
İlk uçuşun yaklaştığına işaret eden Bayramoğlu, bu uçuşta ihtiyaç duyulan sistemlerin güçlendirilmesi, uçuşa yönelik hazırlanması ve doğrulamasının yapılması gerektiğini, bu kapsamda uçuş kumandaları, iniş takımları, yerde uçağa yön veren sistemlerin geliştirilmesi ve ilk uçuşta sıkıntı çıkartmaması için testlere devam ettiklerini bildirdi.
Geliştirme simülatörünün mühendislik tarafında test pilotlarının da girdilerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Bayramoğlu, mühendislerin dizayn ettiği, çalıştığı ve beklediği verileri simülatörde test pilotlarının test ederek bunların doğruluğunu ortaya koymaya çalıştığını anlattı.
Bayramoğlu, şöyle konuştu:
“Bizim için simülatörün mühendislik kısmı çok önemli. Çünkü mühendis olarak ekibimizin dizayn ettiği, tasarladığı ve görmeyi beklediği verileri simülatörde test pilotları olarak test ederek ilk uçuşta bunları mümkün olduğunca yakalamaya çalışacağız. Pilotaj kısmında ise şöyle olacak: Uçağımızda ilk uçuşla ve bundan sonra gelecek prototiplerle ilgili pilot ara yüzlerini, pilotun iş yükünü nasıl daha azaltabileceğimizi veya acil durum prosedürlerini işleyerek, uçağımızın kullanım kılavuzuna aktararak, pilotun yapması gereken prosedürleri belirlemeye çalışıyoruz.”
Simülatörle uçaktaki deneyimin birebir yakınlıkta olmasını amaçladıklarını dile getiren Bayramoğlu, şöyle devam etti:
“Artık güncel sistemlerde bütün mühendislik ve pilotaj yetenekleri simülatörle destekleniyor. Yerde simülatörle desteklendikten ve doğrulaması alındıktan sonra aslında sadece havada bu bilgilerin ne kadar saptığını, bilgisayarda yaptığımız çalışmaların bizi ne kadar doğrulukla yönlendirdiğini görmek istiyoruz. O yüzden simülatör bizim için hayati. Simülatörde 40’ın üzerinde uçuşumuz var. Yaklaşık 120-130 saate yakın uçuş saatimiz mevcut. Bu simülatörümüzün özelliği sadece ilk uçuş değil. Uçağımız iki ana unsurdan meydana geliyor. Uçak ve görev kısmı. KAAN bizim için bir uçak değil bir silah olacak. Bu yüzden sadece uçak yani performans kısmıyla ilgili değil, aynı zamanda görev kısmıyla da hava-hava, hava-yer, elektronik harekat anlamında KAAN’ı çok güçlü yapmak istiyoruz. Bu yüzden bütün ihtiyacımız olan sistemlerin uygulamalarını, ara yüzlerini, pilota olan etkilerini bu simülatör üzerinde deneyerek kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. İlerleyen yıllarda simülatörlerimizin sayısı artacak. Simülatörlerimiz geliştirme ve mühendislik olarak devam edecek. Sonrasında da eğitim simülatörleri olarak devam edecek. Hava Kuvvetleri’mizin pilotlarına eğitim verebilmek için onlara da simülatörleri tahsil edeceğiz. Hava Kuvvetleri’mizin pilotları burada yetiştikten sonra simülatörlerimizle birlikte yeni pilotlara eğitim verecekleri seviyeye getireceğiz.”