Kataraktın göz merceğinin zamanla saydamlığını kaybederek bulanık bir hale gelmesi olduğunu belirten Doç. Dr. Uğur Ünsal, hastalığın genellikle yavaş ilerlediğini ve hastaların görme kaybını zamanla fark ettiğini ifade etti. Ünsal, “Katarakt, ilk başlarda hafif bulanıklık şeklinde kendini gösterir. Ancak ilerleyen dönemlerde görme keskinliği giderek azalır ve hasta günlük yaşamında ciddi zorluklar yaşamaya başlar.” dedi.
Tedavi Edilmeyen Kataraktın Riskleri
Kataraktın tedavi edilmemesi durumunda gözde ciddi sorunlara yol açabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Ünsal, hastalığın ilerlemesiyle yaşanabilecek başlıca riskleri şu şekilde sıraladı:
Görme Kaybının Artması: Katarakt ilerledikçe hasta çevresini bulanık görmeye başlar ve zamanla okuma, araba kullanma, televizyon izleme gibi günlük aktiviteler zorlaşır. “İleri seviyeye ulaşan katarakt, ışığı neredeyse hiç geçirmeyen yoğun bir tabaka haline gelir ve kişi ciddi görme kaybı yaşar.” diye konuştu.
Glokom(Göz Tansiyonu): Katarakt zamanla göz içindeki sıvı dengesini bozarak göz içi basıncının yükselmesine neden olabilir. Bu durum glokom (göz tansiyonu) gelişme riskini artırır. Doç. Dr. Ünsal, “Tedavi edilmeyen katarakt, glokom gibi daha ciddi göz hastalıklarına zemin hazırlayabilir ve kalıcı görme kaybına yol açabilir.” ifadelerini kullandı.
Çift Görme ve Işık Hassasiyeti: Hastaların çoğu, katarakt ilerledikçe çift görme, ışıklarda saçılma ve aşırı ışık hassasiyeti gibi belirtiler yaşar. Ünsal, “Özellikle gece araç kullanırken farlardan gelen ışıklar rahatsız edici hale gelir ve kaza riski artar.” dedi.
Göz Merceğinin Sertleşmesi: Katarakt ilerledikçe göz merceği sertleşir ve şeffaflığını tamamen kaybeder. Bu durum, ameliyatı daha zor hale getirir. Doç. Dr. Ünsal, “Erken dönemde yapılan katarakt ameliyatları daha kolaydır ve iyileşme süreci hızlı olur. İleri seviyede bir kataraktın cerrahi müdahalesi daha zordur ve iyileşmesi daha uzun zaman alır” açıklamasında bulundu.
Tam Körlük Riski: Kataraktın tedavi edilmemesi durumunda en kötü senaryo tamamen görme kaybıdır. Doç. Dr. Ünsal, “Hastalar zamanla ışık algısını bile kaybedebilir. Bu noktada ameliyat bile görme yetisini geri kazandırmakta yetersiz kalabilir.” dedi.
Tedavinin Önemi: Katarakt Ameliyatı
Kataraktın tek tedavi yönteminin cerrahi müdahale olduğunu belirten Doç. Dr. Uğur Ünsal, hastaların ameliyatı geciktirmemesi gerektiğini vurguladı. “Katarakt erken teşhis edildiğinde, ameliyat daha kısa sürede tamamlanır ve hasta daha hızlı iyileşir. Günümüzde kullanılan modern cerrahi teknikler sayesinde hastalar ameliyat sonrası günlük yaşamlarına kısa sürede dönebilirler.” dedi.
Katarakt tedavi edilmediğinde görme kaybına, göz içi basınç problemlerine ve hatta kalıcı körlüğe yol açabilir. Doç. Dr. Ünsal, “Katarakt belirtileri fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir göz hastalıkları uzmanına başvurulmalı ve uygun tedavi planı oluşturulmalıdır.” diyerek erken teşhisin önemine dikkat çekti.