SANKO Üniversitesi Hastanesi Onkoloji ve Hematoloji Bölümü Psikoloğu Kübra Demirkesen, kanser gibi tedavi süreci uzun olan hastalıklarda hastanın psikolojik iyilik halinin çok önemli olduğunu söyledi.
Hastalıklarda psikolojik desteğin önemine dikkat çeken Demirkesen, “Hastalar için bu zorlu süreçleri kabul edip uyum sağlamak kimi zaman beklenenden çok daha zordur. Hastalar, bu süreçlere uyum sağlamaya çalışırken farklı dönemlerde farklı davranışlar sergiler” dedi.
Hastaların yaşadıkları bu süreçlerin 5 evrede ele alınabileceğini belirten Demirkesen, bu evreleri şu şekilde özetleri:
“1. İnkar Evresi: Çoğunlukla tanıya verilen ilk tepki, inkardır. Şaşkınlık, ne olduğunu anlayamama, tanıyı doğrulatma ihtiyacı duyulur. Hasta, kanser tanısını aldığına inanmak istemez veya inanmakta zorlanır. Bu nedenle kanser tanısı alan herkes önce bir şok yaşar.
2. Öfke Evresi: İnkar evresinden sonra hastalar öfke evresine girebilir. Kendilerini sürekli ‘neden ben?’ derken bulabilir. Hastaların çevrelerindeki insanlara kızgın olmaları, onlara karşı öfkeli davranmaları, suçlamaları, hatta sağlıklı bireyleri kıskanmaları sıktır.
3. Pazarlık Evresi: Öfkenin ardından kanser hastalarının yaşadığı bir diğer evre de pazarlık evresi. Bu dönemde kişiler kendilerini hastalıkla hesaplaşırken bulabilir. ‘Sigarayı bıraktığım için, kanseri yeneceğim’, ‘Bu hastalığı kendime ben getirdim, ben ortadan kaldıracağım’ gibi şeyler düşünebilir. Bu dönem hastalığın kabullenilmesini kolaylaştırabilir ve hastanın tedaviye uyumunu artırabilir, hasta çaba göstermeye başlar.
4. Depresyon Evresi: Pazarlık döneminden sonra hastalar depresyon evresini yaşayabilir. Tedavinin başlamasından bir süre sonra hastalar hastalıklarının varlığını inkar edememeye başlar. Ameliyat süreci ve tedavi almak hastaların günlük hayat düzenlerini ciddi bir biçimde değiştirir. Bu nedenle hastalar kendilerini umutsuzluk ve çaresizlik içinde bulabilir.
5. Kabullenme Evresi: Son evreye gelen kişi, bu evrede yaşadığı durumu sindirme ve geleceğe dair planlar yapma eğilimindedir. Eski yaşamına tekrar dönmesi gerektiğinin farkına varır. Böylece çevre ile tekrar iletişime geçmeye başlar, biraz daha dışa dönük bir ruh haline bürünmeye başlar.”
PSİKOLOJİK DESTEK ÖNEMLİ
Araştırmaların kişinin hastalığı hakkında konuşabilmesinin, duygularını ifade edebilmesinin ve yaşadığı zorlukları paylaşmasının kanserle baş etmeye olumlu katkıda bulunduğunu ve hastanın duygusal yükünü azaltarak ruhsal bir rahatlama sağladığını kaydeden Demirkesen, “Tedavi süreciniz boyunca zorlandığınız tüm süreçlerde psikolojik destek almak önemlidir. Bu konuda destek istemekten çekinmeyiniz” diye konuştu.