Ankara’da yapılan imza törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in yanı sıra Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu katıldı.
ŞAHİN: PANDEMİDE, MESLEK LİSELERİNDEKİ ÇOCUKLARIN NELER YAPABİLDİĞİNİ, ŞEHRİN BUNU NASIL EKONOMİYE DÖNÜŞTÜREBİLDİĞİNİ GÖRDÜK
Başkan Fatma Şahin törende yaptığı konuşmada, pandemide yürüttükleri çalışmayla okulların dezenfekte, sıvı sabun ve maske ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde temin ettiklerini belirterek şunları kaydetti:
“Okul aile birliği başkanlıklarıyla iş birliği yaparak okul bahçesine aileleri toplayıp ‘Okul nasıl güvenli olur?’ diyerek bunu çalıştık. Mazeret üretebilirdik. Ama Recep Tayyip Erdoğan’ın ekibi demek bu sorunların hepsini güçlü bir şekilde yönetebilmek demek. İşte bu yüzden yaptığımız çalışmalarla güvenli okul projesinde olağanüstü bir başarı gösterdik. Meslek liselerimiz elimizdeki büyük bir hazine. Gaziantep’te pandemi sürecinde bu liselerdeki çocukların neler yapabildiği, şehirlerin bunu nasıl ekonomiye dönüştürebildiğini gördük. İstanbul ve Ankara ile birlikte Gaziantep’in bunu nasıl güçlü bir şekilde yönetebildiği görüldü. Devlet yapılması gerekeni yapıyor. Aileleri bilinçlendirip, bu koordinasyon sağlanınca kültür şehri, dirençli şehir, spor şehri Gaziantep diyebiliyoruz. Bunlarda koordinasyonu sağlayıp altyapısını oluşturduk.”
MEDENİYET KODLARIMIZA DÖNÜYOR TEKNOLOJİYİ KULLANIYORUZ
Büyükşehir Belediyesi olarak her mahallede bütün evleri tek tek ölçümleyerek gelir, sosyal durum gibi konuların işlendiğini söyleyen Başkan Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bir evde şiddet, uyuşturucu madde kullanımı varsa hemen müdahale ettik. 18 yaş altında Oya Bahadır Yüksek Psikiyatri Kliğini gibi bir modelimiz var. Bir hastane bir psikiyatri kliniği oluşturulmuştu. AMATEM ile koordinasyon sağlandı. Çocuklarımızın tıbbi tedavi ihtiyacı gibi psikolojik tedavi ihtiyaçları da var. Bu keyfi bir şey değil. Bu çocukların tedavi olup iş sahibi olması gerekiyor. Belediye olarak bunları sağladığımızda nasıl bu zararlı maddelerden kurtulduklarını gördük. Çok önemli başarı hikayeleri var. Organize olabilirsek geliştirdiğimiz modelle her bir çocuğun yakaladığı başarıyı biliyoruz. Medeniyet kodlarımıza dönüyor teknolojiyi kullanıyoruz. Kerim ve büyük devletin imkanlarını fırsatlarını kullandığımız zaman çözemeyeceğimiz hiçbir sorun, başaramayacağımız hiçbir hedef olmadığını biliyorum.”
SOYLU: OKULUMUZUN ÇEVRESİNİ GÜVENLİ HALE ALABİLMEK BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR ÖNCELİKTİR
Bakan Soylu da, okulların güvenliğini sağlamaya yönelik yapılan çalışmalara değinerek, “Bir taraftan akademilerimiz, bir taraftan teftiş kurullarımız, bir taraftan iş güvenlik stratejilerimiz, bir taraftan bakanlığımızın mekanizmalar verilen talimatlarla her konunun takibini yapıyor. Yürütülen çalışmalar 360 derece bakan bir anlayış neticesidir. Sürekli izleyen, sürekli takip eden, sorunların peşinden gelen değil önleyici tedbirler alan, onları önceleyen ve onlarla ilgili adım atmayı devlet kapasitesinin en önemli görevi olarak nitelendiren bir anlayışı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu ülkede yönetmeye çalışıyoruz. Özellikle yüksek bir entegrasyona sahip olduğumuz, eğitim ve güvenlik işleyişinde alarmımızın en yüksek seviyede çaldığını hepiniz huzurunda ifade etmek istiyorum. Eğer okulun etrafında tek bir dal sigara, alkol satılıyorsa bu bizim için tehdittir. Okulun etrafında kafeler, kumarhaneler yatıyorsa bu bizim için tehdittir. Okulumuzun çevresini güvenli hale alabilmek bizim için büyük bir önceliktir” diye konuştu.
YANIK: ÇOCUKLARIMIZA SAĞLIKLI, HUZURLU, GÜVENLİ BİR YAŞAM ALANI SUNMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının çocuklara yönelik çalışmalarından bahseden Bakan Yanık ise “Pozitif desteğe pozitif ayrımcılığa ihtiyacı olan kesimler bizim bakanlık olarak çalıştığımız kesimler. Bu grupların başında çocuklarımız geliyor. Bizim çocuğa bakış açımız hem bakanlık olarak hem de hükümet olarak 20 yıldır çocuğun üstün yararını korumak. Yasalarımız da bunu mecbur ediyor ama vicdani taraftan temel bakış açımız da çocuğun üstün yararını korunması gerektiğini bize emrediyor. Dolayısıyla bütün çalışmalarımız da, yaptığımız her işte çocuğun üstün yararını gözeterek hizmet üretiyoruz. Çalıştığımız her dezavantajlı grupta merkeze aldığımız bir başka bakış açısı ise aile odaklı olması. Ailenin en kıymetli üyeleri olan çocuklarımıza sağlıklı, huzurlu, güvenli bir yaşam alanı sunmak için çalışıyoruz” dedi.
ÖZER: EĞİTİM BİR ÜLKE İÇİN MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ
Törende konuşan Bakan Özer, bir ülkenin en kalıcı ve sürdürülebilir sermayesinin beşeri sermaye olduğunu belirterek şunları aktardı:
“Eğitim bir ülke için milli güvenlik meselesi. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu beşeri sermayenin eğitimden maksimum yararlanması için gerçekten devasa yatırım yapıldı. Okul öncesinden ortaöğretime, ortaöğretimden yükseköğretime kadar her alanda tüm illerimizde, ilçelerimizde çok kapsamlı seferberlikler yapıldı. Cumhuriyet tarihinde tanıklık etmediğimiz bir yatırıma tanıklık ettik. Hep birlikte ve kısa sürede bunun sonuçlarını da gördük. Okullaşma oranlarımızdan gördük. Okul öncesi eğitimde 2000’li yıllarda 5 yaştaki okullaşma oranı yüzde 11’di. Bugün yüzde 92’dir. Benzer şekilde ortaöğretimde, yükseköğretimde ve tüm alanlarda gerçekten bu memleketin evlatları, bulundukları yerde kaliteli eğitime erişmeyle ilgili her türlü imkâna sahip olmuşlardır.”
Konuşmalar sonrası imzalan protokolle Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı örgün eğitim kurumları ve açık öğretim okullarında öğrenim gören öğrenciler ile eğitime erişim sağlayamamış çocukların eğitim süreçlerinin güvenliğine ilişkin usul ve esaslar belirlenecek.