Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), “Dijitalin Yüzyılı Sempozyumu” düzenledi.
Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen Dijitalin Yüzyılı Sempozyumu’nda dijitalleşmenin Türkiye için önemi vurgulandı. SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, dijitalleşmenin avantajları ve riskleri hakkında konuştu. Türkiye’nin dijitalleşme alanında attığı yerli ve milli adımlar da vurgulandı. Sempozyuma Times of Turkey Genel Yayın Yönetmeni Reşit Kemal As da katıldı.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, vakfın genel merkezinde düzenlenen programın açılışında, sempozyumu aynı ismi taşıyan kitabın lansmanıyla yaptıklarını söyledi.
Dijitalleşme çağının herkesi içine alan bir yere doğru gittiğini belirten Duran, verilere dayalı bir dijital dünyaya doğru adım atıldığını vurguladı.
Bu çağın insanı hem ürküten hem de büyük kolaylıklar sağlayan yönlerinin olduğuna dikkati çeken Duran, ” Türkiye, dijitalleşme yönünde çok büyük hamleler ortaya koydu. Bu kitabın da amacı zaten bunu anlatmaktır.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin hedefinin Türkiye’yi dijital yüzyıla hazırlamak olduğunu ifade eden Duran, “2023 ile başlayan 2053, 2071 ve sonrasını içine alan kocaman bir hedeften bahsediyoruz. Bu ‘Büyük Türkiye Mutabakatı’ dememiz gereken, Türkiye’nin bütün kesimlerinin bir araya gelmesi gereken bir idealdir. Bu idealin gerçekleşmesinde dijital alanın da çok değerli olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
“Dijitalleşme hayatımızı kolaylaştırdı”
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç da dijitalleşmenin dünyadaki değişimin tam merkezinde olduğuna işaret etti.
Dijital teknolojilerin geleneksel iş yapma şekillerinin tamamen değiştirdiğini dile getiren Koç, “Dijitalleşme, her şeyin ötesinde daha verimli, hızlı, konforlu, kapsayıcı ve ekonomik mal ve hizmet sunumuna ön ayak oldu, hayatımızı kolaylaştırdı.” ifadelerini kullandı.
Dijitalleşmenin risk ve avantajlarının farkında olmak gerektiğinin altını çizen Koç, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı olan ‘Türkiye Yüzyılı’na adım atarken dijital dönüşüm, dünyanın en büyük 10 ekonomisi olma hedefimiz doğrultusunda stratejik bir rol oynayacak.” dedi.
Toplumun her kesiminde dijital aletlerin kullanıldığını söyleyen Koç, Türkiye’de bir insanın ortalama günde 42 farklı sisteme dijital ayak izi bıraktığı bilgisini verdi.
Dijital verilerin farklı odaklar tarafından kötü niyetle kullanılmaması için dijital dönüşümün çok önemli olduğunu söyleyen Koç, Türkiye’nin bu alanda yerli ve milli adımlar attığını belirtti.
Koç, doğru ve kaliteli veriye dayalı, insanı merkeze alan uygulamaları hayata geçirdiklerini ifade ederek, elektronik altyapı olan e-Devlet kapısından 63 milyon vatandaşın yararlandığını belirtti.
Yapay zeka teknolojisinin tercih meselesinden çıkıp zorunluluk haline geleceğine işaret eden Koç, “Dijital Türkiye vizyonumuz ve milli teknoloji hamlemiz doğrultusunda hazırlanan stratejimizin vizyonu, müreffeh bir Türkiye için çevik ve sürdürülebilir yapay zeka sistemiyle küresel ölçekte değer üretmektir.” dedi.
Yapay zeka ile ilgili çalışmalara da değinen Koç, kamuda açık kaynak kodlu yazılımların kullanılmasına yönelik çalışmalar yaptıklarını kaydetti.
Fuat Oktay: Türkiye, 25-30 trilyon dolarlık dijital pazardan payını alacak
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ankara Ofisi’nde düzenlenen ‘Dijitalin Yüzyılı Sempozyumu’na video mesaj ile katıldı. Sempozyumun açılış konuşmalarını, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç ile SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran yaptı. Sempozyuma video mesaj gönderen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, AK Parti iktidarları döneminde Türkiye’nin teknolojik gelişim açısından büyük bir sıçrama gerçekleştirdiğini belirterek, “Uydu teknolojisi, internet altyapısı, yapay zeka teknolojileri açısından büyük ilerlemeler kaydettik. Bir yandan ‘uzay yarışında biz de varız’ diyoruz, yerli ve milli imkanlarla geliştirilmiş uydularımızı uzaya gönderiyoruz. Diğer yandan günümüzün en ileri teknolojileri ile donatılmış olan hepimizi gururlandıran Togg gibi akıllı cihazlar üretiyoruz. Bir yandan TCG Anadolu gibi dünyada çok az ülkenin sahip olabildiği türde bir SİHA uçak gemisi yapıyor, diğer yandan yerli helikopterler, denizaltılar yapıyoruz. Hava, kara, deniz, denizaltı ve uzay için ürettiğimiz bu teknoloji harikası araçlar, bir bakıma Türkiye’nin teknoloji alanında dalgalandırdığı bayraklardır. Tabii ki buna enerji, ulaşım, altyapı gibi tüm diğer sektörleri de rahatlıkla ekleyebilirsiniz. Basit bir video konferans görüşmesini bile ‘millet teknoloji görsün’ diye anlatacak kadar ufku dar, ülkemizin siber güvenlik çalışmalarına, uzay projelerine set çekmek isteyecek kadar vizyonsuz muhalefeti gördükçe onlar adına utanıyoruz. Geçmişten bugüne kadar ülkemizin sanayi ve teknoloji alanında ilerlemesine katkı sağlayan birçok müteşebbisimizin önünde duvar gibi dikilen bu zihniyet, maalesef Türkiye’nin medeniyet yürüyüşünü de akamete uğratmıştır. Türkiye’yi geriletmek niyetinde olan bu sığ zihniyetin, ‘Dijitalin Yüzyılı’ hedefini içine sindirmesini beklemiyoruz” diye konuştu.
