ABD’de, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun “Filistin devleti olmayacak” açıklamasından sonra İsrail politikasını yeniden gözden geçireceğini açıklasa da ilişkilerde “deprem” etkisi yapacak bir değişiklik beklenmiyor. Ancak uzmanlar, ABD’nin, İsrail’e BM’deki desteğini azaltma gibi adımlar atabileceği yorumunda bulunuyor.
AA’nın sorularını yanıtlayan Maryland Üniversitesi Gildenhorn İsrail Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Paul Scham, ABD yönetiminin, bir sonraki adımının ne olacağını bildiklerinden emin olmadığını söyledi.
“Yönetimin İsrail ve Netanyahu’yu nasıl cezalandıracağını bildiğinden emin değilim” diyen Scham, Washington’ın tavrında çok ciddi bir değişikliğin görülmeyeceğini dile getirdi. Scham, “ABD’nin politikasında deprem niteliğinde bir değişikliği kimsenin beklememesi lazım. Ancak İsrail’e zarar vermekten ziyade ABD’nin memnuniyetsizliğini gösterecek bazı spesifik ve makul tepkiler umulabilir” diye konuştu.
Obama ipleri koparmayı göze alamaz
Scham, Netanyahu’nun, İsrail’in ABD olmadan yapabileceğine inanan aşırı muhafazakarlardan olmadığını dile getirerek, birbirlerinden uzaklaşma adımlarının yumuşayabileceğinin altını çizdi. Scham, şunları söyledi:
“ABD, daha önceleri veto ettiği veya aleyhinde oy kullandığı İsrail’e yönelik Birleşmiş Milletler (BM) karar tasarılarında bu kez belki çekimser davranabilir. Muhtemelen ABD, İsrail’i bazı uluslararası forumlarda daha zayıf bir şekilde savunabilir. Ancak Obama, Netanyahu ile siyasi olarak ipleri koparmayı göze alamaz.”
İlişkileri gözden geçirme açıklaması 1970’lerden beri söylenmedi
Tel Aviv’de bir dönem ABD’nin başkonsolosluğunu da yapan Ortadoğu Enstitüsü uzmanlarından Philip Wilcox, Obama yönetiminin İsrail ile ilişkileri gözden geçireceklerine dair açıklamasının üzerinde durulması gereken beyanlar olduğunu söyledi.
Yönetim kanadından on yıllardır bu tarzda bir değerlendirmenin yapılmadığı bilgisini veren Wilcox, “ABD’nin İsrail-Filistin meselesine yönelik politikasını yeniden değerlendireceği açıklaması uzun yıllar dile getirmediği bir şey. Bunun en son 1970’lerde söylendiğini hatırlıyorum. Dolayısıyla bu çok önemli bir açıklama. ABD’nin, BM’de İsrail’in aleyhine harekete geçilmesine müsaade etmesi veya bunu desteklemesi ABD’nin politikasında büyük bir değişikliği yansıtacaktır” yorumunda bulundu.
Wilcox, Netanyahu’nun kariyeri boyunca İsrail-Filistin meselesinde iki devletli çözüme karşı olduğunu her zaman gösterdiğini dile getirerek, “Birçok çelişkili şeyler söyleme yeteneğine sahip Netanyahu ne söylerse söylesin, Filistin devletinin olmayacağına dair seçimden önce ifade ettiği beyanlarından geri adım attığını gösteren çabalarına kimsenin inanacağını düşünmüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Netanyahu’nun açıklamaları malumun ilanı
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın Washington DC bürosu (SETA-DC) uzmanı Kadir Üstün de Washington yönetiminin İsrail’e verdiği destekte değişiklik olmayacağını ifade ederek, şunları söyledi:
“Önümüzdeki dönemde Amerika’nın İsrail’e verdiği destekte ciddi bir değişiklik olmayacaktır ancak ABD, BM nezdinde öteden beri verdiği desteği tekrar gözden geçirebilir. Ancak ABD’nin İsrail’den desteğini çekmesini gerçekçi bulmuyorum. Bu büyük oranda Beyaz Saray’ın rahatsızlığını belli etmesinden ibaret kalacaktır.”
Netanyahu’nun yaptıkları iki devletli çözüm fikriyle çatışıyor
ABD’nin Tel Aviv Büyükelçiliğinde bir dönem maslahatgüzarlık da yapmış olan Ortadoğu Enstitüsü uzmanlarından Arthur Hughes, Beyaz Saray’ın ilişkileri gözden geçirme açıklamasının önemli olduğunu düşünenlerden.
Bunun gözardı edilmemesi gereken bir açıklama olduğunu anlatan Hughes, “Yeniden değerlendirme konusu çok spesifik bir terim ve uzun süredir kullanılmadı. ABD Başkanı Obama, hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat başkanlar döneminde ABD’nin uzun süredir iki devletli çözümden yana olduğunu söylüyor” diye konuştu.
Binyamin Netanyahu’nun seçim kampanyasında ifade ettiği sözleri değiştirmiş olsa da bu ifadeleri bir kere açıkça söylediğini belirten Hughes, Netanyahu’ya duyulan güven eksikliğinden bahsetti. Hughes, “Uzmanların birçoğu Netanyahu’nun iki devletli çözümü desteklediğini düşünmüyor. Çünkü onun sahada yaptıkları iki devletli çözüm fikriyle çatışıyor” ifadesini kullandı.