Merkezi, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olarak tespit edilen; binlerce vatandaşımızın can kaybına, binlercesinin de yaralanmasına ve evsiz kalmasına neden olan depremin yaraları sarılmaya devam ediliyor.
Devletin tüm kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, gönüllü yardımseverler ve yurt dışından gelen ekipler bölgede arama, kurtarma çalışmalarına devam ediyor.
Hatay’ın Dörtyol İlçesinden olan Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan depremin duyulmasından hemen sonra; beraberinde Kızılay Ankara Şube Başkanı Dr. Mehmet Sılay ve yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Can ile birlikte yanlarındaki battaniye ve yardım malzemeleri ile birlikte bölgeye hareket etti.
Beş gündür Hatay ve çevresindeki yerleşim yerlerinde yardımların zamanında ve doğru bir şekilde dağıtılması için çaba gösteren Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan sosyolojik değerlendirmelerde bulundu, gözlemlerini anlattı.
-Dağlar bile yer değiştirmiş
Deprem sonrasında tam bir enkaz haline gelen Hatay’da mahsur kalanlar için arama-kurtarma çalışmalarının aralıksız sürdüğünü belirten Arıcan, “Etkisi ve kapladığı alan itibariyle son yüzyılın en önemli en yıkıcı ve en ölümcül depremini yaşadık. Beş gündür buradayım; görüyorum, şahit oluyorum ve iliklerime kadar hissediyorum; Bu yıkımın etkisi, gücü ve derinliği kelimelerle anlatılamayacak kadar büyük. Hatay yok, İskenderun yok.. Tarihi Hatay Meclis Binası, Anadolu’daki ilk cami olan Habib-i Neccar ve Ulu cami yıkıldı. Evler, iş yerleri, yollar harap, dağlar bile yer değiştirmiş…” diye konuştu.
-Lojman ve misafirhaneler depremzedelere tahsis edilmeli
Şehir merkezinin yanı sıra ilçe ve köylere kadar giderek depremzedelere yardım malzemelerini ulaştırdıklarını ifade eden Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü: “Hava soğuk, karla karışık yağmur arama kurtarma ve yardım çalışmalarını olumsuz etkiliyor. Hemen ve acilen yapılması gereken sağlık durumu riskli depremzedelerimizin buralarda yapılan ilk müdahalenin ardından bölgedeki hastanelere sevk edilmesi gerekiyor. Tüm bölgelerdeki kamu kurumları lojman ve misafirhaneleri boşaltarak depremzede ailelere tahsis edilmeli.”
– Devletin tüm güç ve yardım kaynakları burada
Deprem kuşağında yer alan bölgede bundan sonra tedbir amaçlı neler yapılabilir, meydana gelecek depremlerde olası zararları en aza indirmek için çözüm önerilerimiz neler olmalı sorusundan önce bugün, şimdi, hemen ne yapalım ki acıları dindirelim, bunun arayışı içinde olunması gerektiğine vurgu yapan Arıcan,
“Yaralıları tedavi, hayatını kaybedenleri defnetme, salgınların önlenmesi, yangınları söndürme, yıkıntıları temizleme ve felaketzedelere konaklama ve iaşe gibi konularda uygulanmak üzere devletimiz bir plan yaptı. Görüyorum; Devlet imkanlarını seferber etti, bununla birlikte sivil toplum kuruluşları, birlikler, vakıflar, özel öğrenci yurtları ve elbette diğer bölgelerde bulunan aileler mutlaka depremzedelere el uzatmalı. Asrın felaketinden kurtulmak için yardımı ve gönül seferberliğini sürdürmeliyiz. Bu tarifi yapılamaz yaralar başka türlü tedavi edilemez.” ifadelerini kullandı.
– Özellikle çocuklar ve gençler için psikolojik destek gerekli
Hem yakınlarını kaybeden hem de enkazdan sağ çıkanların ama özellikle çocukların ağır travmalar yaşadıklarına da dikkat çeken Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan bölgeye çok sayıda psikososyal destek ekibinin gelmesi gerektiğini söyledi.